Türkiye’nin basketbol sahalarındaki ilk ‘Engelsiz Tribünü’nde FIAT Engelsiz Hareket ile birlikte ‘Haydi Maça Gel’ diyen Alper Şirvan, salonda engelleri kaldıran projenin hayata geçiş sürecini TOFAŞ Spor Kulübü Dergisi 2019 sayısında anlattı.
Türkiye’nin basketbol sahalarındaki ilk ‘Engelsiz Tribünü’nde FIAT Engelsiz Hareket ile birlikte ‘Haydi Maça Gel’ diyen Alper Şirvan, salonda engelleri kaldıran projenin hayata geçiş sürecini anlattı. Şirvan, “Bu heyecanı ‘herkes gibi, herkesle beraber’ yaşamamızı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm salonların engelsiz olmasını diliyoruz” dedi.
Spora olan tutkum dolayısıyla basketbolu salonda ilk seyretmeye başladığımda çocuktum daha. 1982-1983 sezonunda play-off maçlarının Bursa’da yapılması sebebiyle, birkaç gün içinde o ana kadar sadece TV’de görebildiğim yıldızların tümünü, Bursa Atatürk Spor Salonu’nda ilk defa seyretme imkânı bulmuş, basketbol sevgim daha da artmıştı. Engelsiz insanların çoğunluğunun dahi, bu muhteşem maçlardan haberi olmadığı yıllarda, ben babamın da desteği ile bir engelli olarak salondaki yerimi alıyordum. O salonda maç seyrederken yıllar içinde benim gibi tekerlekli sandalye kullanıcısı Nedim Türkmen ağabey gibi kadim dostlar da kazanmış oldum.
O salonda kimleri seyretmedik ki biz…
Efe Aydan, Erman Kunter, Aytek Gürkan, Emir Turam’la başlayıp Orhun Ene, Levent Topsakal, Ömer Büyükaycan, Hüsnü Çakırgil, Tamer Oyguç, Murat Konuk, Alper Yılmaz, Şemsettin Baş, Tolga Öngören gibi isimlerle devam eden yerli yıldızların yanı sıra, bir döneme damga vuran Paul Dawkins, Michaelle Scearce, Steven Rogers, Rashard Griffith gibi muhteşem yabancılar… Bunların yanı sıra kariyerinin devamında bir NBA yıldızı olan Mehmet Okur’u parkeye ilk çıktığı “çaylak” günlerinden itibaren takip edebilmiş olmak da, bambaşka bir ayrıcalıktı şüphesiz.
Yaşanan muhteşem sonuçlar, içinde bambaşka bir haz taşıyan son saniye basketiyle gelen zaferler, her ne kadar finalde kaybetsek de Tofaş’ın final dahil her maçında orada olduğum Koraç Kupası serüveni…
Önceleri basın mensuplarının arkasında, sonrasında ısrarla maçlara giden bizlerin ve engelli derneklerinin katkıları ile diğer tarafta oluşturulan, önü hiç kapanmayan engelli bölümü ve ilerleyen yıllarda iptal edilse de yan tarafta yapılan engelli tuvaleti… Bursa Atatürk Spor Salonu nereden bakarsanız bakın hem erişimi hem konforu hem de orada yaşanan güzel hatıralar açısından engelli sporseverler için de unutulmayacak bir mekândı.
Tofaş Spor Kulübü’nün yeni salonu açıldığından beri artık orada yerimi almaya çalıştım. 2016-2017 Sezonu başından itibaren gitmeye başladığım maçlarda engelliler olarak zeminden maçları seyrediyorduk. Refakatçimiz tribüne alınıyor, ihtiyaç anında refakatçimize ulaşmak zor oluyordu. Hem de beraber maç seyretme keyfinden mahrum kalıyorduk. Tofaş Spor Kulübü’ne sosyal medya üzerinden hep birlikte uygun koşullarda maç seyredebilmemiz için “engelsiz tribün” talebimi ilettim.
Sosyal Medya üzerinden yazışmamız sırasında yüz yüze görüşmek istediklerini ifade ettiler Tofaş kurumsal olarak… Efes maçıydı, salonda görüştük. Bu görüşmemizde kendileri bana “engelsiz tribün” kampanyası için bir tanıtım filmi düşündüklerini, bu kampanyanın tribün ile sınırlanmayıp geliştirileceğini (engellinin maçlara gelişi, oradaki konforu vs.), bu kampanyanın yüzü olarak bu filmi benimle yapmak istediklerini ifade ettiler. Gönüllülük esasına dayanan bu kampanyanın içinde olmayı memnuniyetle kabul ettim.
Bu çabanın bir paydaşı olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek isterim.
Bugün, sadece Bursa’da ve sadece Tofaş Spor Salonu’nda da olsa engelli kartımızı (otomobil ile gelmişsek engelli otopark kartımızı) göstererek refakatçimizle birlikte rahatça girebildiğimiz uygun otoparkı olan, düzayak bu güzel salonda maçlarımızı coşkuyla seyredebiliyoruz. Tofaş Spor Kulübü ve bağlı olduğu kurumsal yapının desteği ile, ülkemizin spor salonlarındaki ilk “engelsiz tribünü”, “Haydi Maça Gel” sloganıyla 4 Aralık 2016 günü oynanan Tofaş-Fenerbahçe maçı ile hizmete açıldı.
Şunu da ifade etmeden geçmeyelim: Düzenlenen tribün zaten var olan bir tribünün engelli erişimine uygun hale getirilmiş şekli olduğundan, hep istediğimiz “herkes gibi, herkesle beraber” maç seyretme güzelliğini de beraberinde getirdiği için bu tribün ile verilen mesaj çok daha önemli!
Maçlara giderek böyle bir ihtiyacı gözler önüne serdiğim için de kendi adıma mutlu olduğumu ifade ederken, duyarlılıklarından dolayı Tofaş ve Fiat Türkiye’ye bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Engelsiz tribünün açılışından tam bir yıl sonra bu sefer “Haydi Deplasmana Gel” sloganıyla tribünümüzde İstanbul’dan gelen rakip Fenerbahçe taraftarı engelli arkadaşlarımızı ağırlayarak bir ilke daha imza attık.
İmza demişken… “Spor Salonları Engelsiz Olsun! Engelsiz Tribünle Haydi Maça Gel!” sloganıyla Türkiye’deki bütün spor salonlarının engelsiz hale getirilmesine yönelik internette açtığım imza kampanyasında yüz bini aşkın imza topladık.
Son olarak Bursa’da yaşayan, bilhassa tekerlekli sandalye kullanıcısı basketbol ve spor sever arkadaşlarımızı Tofaş’ın maçlarındaki heyecan ve başarıyı, tüm salonla beraber yaşamaya tekrar davet edelim:
“HAYDİ MAÇA GEL!”
ALPER ŞİRVAN KİMDİR?
Uludağ Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümü mezunuyum. 1998’de başlayıp kamu ve özelde aralıksız devam eden çalışma hayatıma, halen Yıldırım İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı Yıldırım Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi)‘de fiilen Bilgisayar Programcısı olarak devam etmekteyim.
2018 yılında yayımlanmış ilk romanım Mavi Orkide ile beraber, 1996-2009 yılları arasında basılmış biri hikâye-deneme, ikisi şiir olmak üzere dört kitabım ve biri yurtdışında olmak üzere açmış olduğum dört resim sergim var. Bestelenip TRT repertuarına giren güftelerim mevcut…
Bunlarla beraber 2012 yılında Dünya CP’liler Birliğinin dünya çapında düzenleyip Türkiye’de Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı tarafından yürütülen ‘1 Dakikada Dünyamı Değiştir’ Kampanyasında ‘güneş enerjili tekerlekli sandalye’ fikrimle dünya birincisi oldum.